MİMARLIK RUHUNDA VAR FRANSA’DA YAŞAYAN BİR TÜRK İŞ ADAMI:
CEMAL ÇİL

A.T. Kendinizden bahseder misiniz?
C.Ç Fransa dogumlu bir gurbetçi çocuguyum. Ailem 70’li yillarda Fransa’nin Lyon bölgesine çalismak için gelmis. Elbette diger yabanci ogrenciler gibi biraz irkçiliga mazur kaldik, ama yinede azimli olup bu durumlara gelebildik. Su anda Paris’in güneyinde yasiyorum, esim Céline fransiz, ve golden retriever’imiz Kenzo ile gayet mutluyuz.

A.T. Mesleki gelişiminiz nasıl oldu?
C.Ç Galatasaray Üniversitesi Iktisat mezunuyum, hatta ilk dört mezunlarindan biriyim. Egitimimi Sorbonne Üniversite’sinde Stratejik Finansal Planlama alaninda Yüksek Lisans’la tamamladim. Anlayabildiginiz gibi … mimarlikla ve tasarimla yakindan veya uzaktan hiç alakam yok… Paris’te ilk olarak çesitli yabanci firmalarin finans departmanlarinda çalistim : Toprak Holding, amerikan Fischer Sciences, SortReport danismanlik… ama meslegim bana çok rutin ve iteratif geldigi için, sürekli kendi isimi kurma hevesini tasimaktaydim. Ayriyetten Vatan hasreti duygusunun varligi, beni 2008’den itibaren Fransa ile Türkiye arasinda ticaret yapmaya sürükledi diyebilirim. Öncelikle tekstil sekröründe girisimlerim oldu, ve halen devam etmekte. Sonradan Paris için TOBB çatisi altinda bir Ticaret Odasi girisimimiz oldu, ama malesef diplomatik sebeplerden dolayi hayata geçemedi. Son olarak Paris’in dünyada en çok ziyaret edilen sehrin olmasi, ve buna paralel olarak otellerin yillik doluluk oraninin %97 gibi muhtesem bir rakama ulasmasi beni bu sektöre yönlendirdi ve asena.fr firmasini kurmus bulunuyorum.

A.T. Size göre mimarlığın ne kadarı eğitim ve ne kadarı kültür ne kadarı vizyon?
C.Ç Mimar olmak çok isterdim. Galatasaray Üniversite’sinde bu bölümün olmamasi beni Iktisada yönlendirdi. Neticede mimarligin en önemli ve enteresan kismi bence analiz ve çözüm üretme safhasi olsa gerek. Müsterinin teknik, tasarim ve bütçe sartlarini göz önünde bulundurup, çözüm üretebilmek kolay bir is degildir. Fakat tabiiki basarili sonuca varabilmek için kaliteli egitimin yanisira, profesyonel deneyimler edinmis olmak sarttir.

A.T. Fransa’da yaşayan Türk isadami olmanın avantajı veya dezavantajı nedir?
C.Ç Açikça konusmak gerekirse, Fransa’da herhangi bir sektörde Türk olmanin bir avantaji yok ; hatta tam tersine dezavantajlari çok. Fransa’da yürütülen son anketlere bakildiginda, Fransiz halkinin yarisinin irkçi oldugu biliniyor. Ülkenin ekonomik durumu kötüye gidiyor, ve issizlik artiyor. Bu nedenle, firmalar ve sahislar gittikçe Fransa’da üretilmis ürünlere yöneliyor. Fakat önemli, ve hatta tek, bir avantajimiz var: “Rekabet Gücümüz”. Sundugumuz ürünlerin kalite/fiyat oranlarinin avantajli olmasi bize yeterli is hacmi saglamaktadir.

A.T. Yurt dışında çalışma fırsatı bulan bir Türk isadami olarak, global anlamda mimarlık bilinci ve gelişmelerinin Türkiye’ye başarılı bir şekilde yansıdığını düşünüyor musunuz?
C.Ç Türkiye artik dünyada mimari projeleri ve yaptirimlari ile bilinen bir ülke, ve hatta sanirim ilk üçün içinde bulunuyor. Bunu göz ardi etmek imkansiz. Hatta tasarim alanindada gurur verici markalarimiz var, ve sürekli olarak Paris’te isimleri duyulmakta. Ben sahsen mimar ve tasarimcilarimizin çok kisa zamanda inanilmaz bir yol katettiklerini düsünüyorum, ve gerçekten gurur duyuyorum. Gelecek yillar için bir hayalim var, umarim yapabilirim: Paris’te ürünlerimizin tanitimi için bir Design Center açmak. Ama su anda mesguliyetim buna izin vermiyor…

A.T. Gerçekleştirdiğiniz projelerden bahseder misiniz?
C.Ç Paris’teki en önemli referansimiz, 2008 yilinda açilisini gerçeklestirdigimiz 5 yildizli InterContinental Oteli. Tüm oda ve genel mekân mobilyalarini Istanbul’da partner oldugumuz firmalarla tedarik ettik: mobilyalar Kuzey Ahsap firmasi, metal üniteler Özgür Paslanmaz firmasi tarafindan özenle üretildi. Genelde modern ve design tasarim ile ilgilenen otel firmalarina hitab ediyoruz. Bu nedenle paslanmaz, koryan ve lake uygularimiz oldukça begeniliyor.

A.T. Malzeme seçimlerini neye göre yapıyorsunuz?
C.Ç Müsterilerimizin begenisi elbette çok önemli, ama iç dekorasyon alaninda birde dayaniklilik konusunu göz ardi etmemek lazim.

A.T. Tasarım merkezi olarak bilinen İtalya’nın diğer ülkelerden, kültürlerden nasıl bir farkı var?
C.Ç Italyan tasarimcilari oldukça “cesur ve degisik” projeleri sunmaktan kaçinmiyor, ve bu onlari dünyada ön plana çikarmaktadir. Artik bizim tasarimcilarimizda bu cesareti göstermektedir, ve italyan tarzi, iskandinav tarzi oldugu gibi bizide etkilemis bulunuyor. Finisyonu kusursuz ürünler ürettigimiz taktirde, Italya’nin altinda kalmayacagimiza inaniyorum.

A.T. Hayata bakış açınız ve hayatın size öğrettikleri?
C.Ç Fransa’da önemli bir politikacinin sözü ile cevap vermek isterim: “Kisisel basari ile Ulusal basari ayird edilemez”.